14 Aralık 2012 Cuma

GENİZ ETİ AMELİYATI

Geçen hafta Ctesi günü Rüya'nın geniz eti alındı,sabah erkenden anneannesi,babaannesi ve dedesiyle düştük hastane yollarına, yanımıza bebeğimizi aldık,sakindi canım kızım, bir önceki akşam anlattık ona biraz ama anlayamadı ki o,odamıza yerleştik ,doktorumuz geldi, konuştuğumuz saatte, 8 buçukta ameliyata alacağını söyledi.Daha sonra hemşire mavi önlük ve yeşil boneyi getirdi,anlatmam hissettiklerimi,Allah herkesin çocuğuna sağlık sıhhat versin, dermanlı hastalık versin, tuttum kendimi onun karşısında ağlamadım,daha sonra sakinleştirici gibi bir şey yaptılar makattan..Kuzucum sedyeye yatıp hemşire ablalarıyla gidiverdi,öptüm ellerinden başladım ağlamaya,ben, annem, kayınvalidem..ameliyathanenin önünde ağladık..Anlatamam yaşadıklarımı,zaten hiç yazamam,bol bol dua ettim kızıma, Allah beterinden korusun dermanlı hastalıklar versin dedim.1 saat geçmedi dışarda...geçmedi...
Daha sonra doktorumuz çıktı,her şeyin yolunda olduğunu birazdan Rüya'nın da uyandırılıp yanımıza getirileceğini söyledi..Kaptım battaniyeyi bekledim yoğun bakımın önünde..
İşten her şey o andan itibaren başladı, içerden Rüya'mın ağlamalarını,çığlıklarını duydum,o içerde ben dışarda ağladık, narkozun ve korkunun da etkisiyle krize girmiş gibiydi Rüya, kapıyı açtılar, Allah'ım sedyede kendini yerden yere atıyor,nasıl sarıldım hemen, ben burdayım bırakmam artık seni dedim..Tutamadım,elini,kolunu tutamadım...Kendini bırakıverdi,çıplak bir şekilde kucağımızda odasına indirdik..Kesinlikle susmadı,ağladı eve gidelim anne diye bağırdı,resmen 1 saat elini kolunu tutup oturtmaya çalıştık, yeni oyuncak almıştım ona neler yaptık yok nafile...3 yaşındaki kızım ne de güçlüymüş, doktorlar elinden damar yolu açmışlar,kelebek deniliyor sanırım o iğneye,inanın onu var gücüyle çekti kaç defa,engel olamadık,sonradan anladık ki zaten çıkartmış elinden..Bir yandan gözleri kapanıyor bir yandan midesini tutuyor,benden başka kimseye gitmedi,benim kucağımda oturdu ,benim kucağımda ağladı,benim kucağımda gezdi..Kustu sonra ,rahatladı biraz..Ancak o zaman tam anlamıyla üzerini giydirebildik.Kaç defa tuvalete götürdüm...Canım Rüya'm,meleğim çok çekti..Daha sonra nihayet bir ara oturduğu yerde uyuyakaldı..Zaten odadaki yatağı hiç kullanmadık,yatmayı bırakın oraya oturmadı bile..Uyandığında tekrar ağlamalar başladı,yeni aldığım oyuncağı
gösterince,pillerini takınca biraz kendine geldi..Ara ara uyudu da zaman geçti..Odaya giren kim olursa olsun ağladı,kimseyi yanında istemedi..Saat 6 olup doktor gelene kadar ne yaşadım bir ben bir Allah bilir.Elindeki iğnenin çıkarılması tam bir faciaydı,yine kendini yerden yere attı,üç kişi zor tuttuk..Hemşire kaçtı resmen odadan..
Nihayet saat 6 oldu doktorumuz geldi,yine bir kriz yaşadık ama doktorumuz sadece ağzını açarsan seni eve gönderecem hemen diye kandırdı, her şey yolunda isterseniz kalabilirsiniz isterseniz gidebilirsiniz dedi doktorumuz, biz Rüya'nın durumundan dolayı her şey yolundaysa gitmek istediğimizi söyledik..Kızım nasıl neşelendi,evimize gidiyoruz diye..
Evimize geldiğimizde biraz daha sakinleşti canım Rüya'm..Ancak her şeyden korkan,kendine kimseyi yaklaştırmayan,hırçın bir kıza dönüştü,elindeki iğne yerine yapıştırılan bantı Salı günü kendiliğinden de olsa zar zor çıkarttık..Üstelik operasyon esnasında solunumunu kalp atışlarını kontrol ettiklerinden, vücuduna yapıştırılan 3 ayrı yuvarlak bantları ( isimlerini bilmiyorum ) dün banyo yaptırırken büyük bir krizle çıkarttık..
En başından banyo yapmak istemedi,hiç bu kadar olaylı bir banyomuz olmamıştı,kendine dokundurmadı,sadece saçını yıkayabildik ağlamalarının,bağırmalarının arasında..
Çıkarttığımız üç banttan bir tanesinin yeri neredeyse kan toplamış..
Yarın doktor kontrolümüz var,emimin yine kıyamet kopacak..
                                           
Resimleri var ancak ben hatırlamak istemiyorum bu yaşadıklarımı hatta yazmak bile istemedim...
                                           
Özetle biz ameliyatı hiç kolay atlatmadık, genel anlamda sağlıklı çok şükür,acıları bitti, ancak psikolojisi bozuldu benim güçlü kızımın..Allah başka dert,keder vermesin canım Rüya'ma....

30 Kasım 2012 Cuma

TAZE SIKILMIŞ MANDALİNA SUYU

Çok  lezzetli oluyor kızımın minik ellerinden çıkan  mandalina suyu, çok da keyifle içiliyor :) Her şeyi kendi yapmak isteyen kızım çıkıyor sandalyenin üzerine mandalinaları yıkıyor,kendi bıçağıyla ortadan ikiye ayırıyor ve başlıyor var gücüyle mandalinaları sıkmaya sonra da süzüyor öyle içiyoruz. Kendi de içiyor .


Rüya'nın geniz eti operasyonu için ben kendimi bu Ctesi 'ye hazırlamışken,dün anestezi doktorumuz kan tahlillerinin ve ciğer filminin normal olduğunu belirtti,şu anda burnunun aktığını aktif bir nezle durumu yaşadığını gözlemlediğini söyledi, riski en aza indirmemiz gerekiyor,biraz daha iyileşmesini bekleyelim dedi ve operasyon şimdilik haftaya kaldı ,tabi eğer kuzucuk iyileşirse..
Bu hafta sonunu, annem yanımda kardeşim yanımda ,kızımla kocam zaten hep yanımda, onlarla keyif dolu sevgi yumağı halinde geçirmeyi planlıyorum :)
Herkese sevgi dolu , bol dinlenmeli hafta sonları diliyorum..

28 Kasım 2012 Çarşamba

MÜJDEMİ İSTERİM :)

Sabah kalktım,işe gelmek üzere hazırlandım,eşimle uyuyan kızımızı her zamanki gibi kucaklayıp arabaya bindirip babaannesine götürdük..İşe geldim 10 dakika geçti geçmedi telefonum çaldı..Telefondaki ses " Süreyya Hanım anneniz geldi " dedi..Tamam dedim..
Bekliyor muydum peki, evet ..Rüya'mın Ctesi günü geçireceği operasyonu duyunca gelecem demişti, kendisi kız kardeşimin yanında Alanya'daydı, ama yarın sabah bekliyordum..Bir de yalnız bekliyordum..
Kardeşim  de gelmiş :) Çok şaşırdım ve çok sevindim ..Sarılıp sarmalanmışlar oradaki sıcaktan sonra,burası çok soğuk gelmiş onlara.


Öğle arası koşa koşa gidecem evime, babası Rüya'yı da getirecek,şaşıracak kuzum onları görünce..Ben kavuştum yine kıymetlilerime, isteyen herkes de tez zamanda kavuşsun sevdiklerine :)


Foto netten alıntıdır.

27 Kasım 2012 Salı

EVDE TEK BAŞINA 5

Şaşırmayın fotoğrafları görünce,kızımla hafta sonu keyfimizden :)


O çocukluğunu yaşıyor ben çocuk ruhumu besliyorum..


Döktük saçtık her şeyi ama belki biz bu kalabalıkta daha mutluyuzdur olamaz mı :)


Zaman çabuk geçiyor..Ne bir daha o çocuk olacak ne de bu kadar sıradan şeylerle mutlu olup, kahkahalar atacak.
" Küçük mutluluklar" la yetinirken o, doyasıya yaşamalı hayatı bence...Gerçekten....

26 Kasım 2012 Pazartesi

RÜYA'NIN YENİLERİ

Önceden tüm mağazalar kendim için gezilirdi,ne var ne yok bir şey alsam da almasam da ( pek almadığım zaman olmazdı ama ) tüm sevdiğim mağazalara uğrardım,sonra daha hamilelikle birlikte farkına vardım ki artık tüm aldıklarım kızımla ilgili..Öncelik her zaman onun.Soğukların gelmesiyle prensesim için aldığımız ciciler.Malum kendisi pek elbise ,etek meraklısıdır , ancak soğuklarda üşütecek korkusuyla ben bu tarz şeyler pek giydirmiyorum, geçen seneden  giyilmemiş elbiseler olduğunu varsaysak da sayıları az.


İşte çok beğenerek aldığım nar çiçeği hırkası ve fuşya renkte kadife slopeti..Giysin kalın kalın sıcacık tutar bunlar benim minik kelebeğimi..


Bu sene okul hayatı başlayınca baktım ki eşofman alımlarımız tavan yapmış, saatlerce üzerinde kaldığından rahatlık olarak tercihim eşofmanlardan yana..


Bunlar da bayramda gittiğimizde anneannemizin aldıkları , ne alayım Rüya'mıza dedi, okulda giyinmesi için ben de bunları seçtim..


Aşağıdaki bereyi çok beğenerek aldım, hem desenini çok beğendim hem de alttan bağlamalı , diğer berelerden de var ama bizim için kullanışlı olmadı.Boynundan sıkıca bağlayınca daha bir korumalı geldi bu.


Eşofmanlar kadar taytları da seviyoruz biz ,bu takım okul için değil,gezmelere giderken :)


İşte bu da kuzumun botları , bunları sade buldu kendisi ona bir de süslü püslü bir çizme sözümüz var :)


Rengarenk değil mi aldıklarım, normalde klasik renklerim vardır benim kendim için de Rüya için de , ancak okulda  Perşembe günleri renk günü, öğrenciler belirlenen renkte kıyafet giyiyorlar .Eşofmanımızın bol olmasının sebeplerinden biri de Çarşamba günü spor günü olması.
Benim de kendime aldıklarım var elbet :) O da "Süreyya'nın yenileri" 'nde..

Herkese mutlu,huzurlu haftalar :)

24 Kasım 2012 Cumartesi

RÜYA'DAN SON HABERLER

Yöresel yemeklerdi,fotoğraf yükleyememeydi,kardeşime özlemdi,kışlıklardı derken yazmamışım uzun zamandır minik kuzum hakkında...Belki de yazamadım elim gitmedi, yeniden doktora götürdüğümüzü doktorun geniz etinin alınması gerektiğini yinelediğini..Perşembe günü tahlillerin yapılıp her şey yolundaysa Ctesi günü operasyon yapılacağını yazmak gelmedi içimden..Üstelik her şey planlanmışken bu aralar hasta olmaması gerekirken dün gece ateşlendi canım Rüya'm..38'i geçmedi ama alnı,avuç içleri, ayakları yanıyordu..



Neredeyse 40 aylık , yani 3,5 yaşına doğru ilerliyoruz..Yanımda artık yavrumdan,evladımdan öte bir de dostum, arkadaşım var :) Sohbet ediyoruz karşılıklı koltuklarda, o anlatıyor ben anlatıyorum, nasıl hoşuma gidiyor onun bilgiç edalarla olayları anlatışı..Sen benim en iyi arkadaşımsın diyorum hatta geçen gün şaşırttı beni evet anne "ben senin yol arkadaşınım ya" dedi.Buraya çok yazdım ,kendisine de söylerdim arada sırada ama birden öyle bir cevap verince şaşırdım :) Her şeyi öğretmeninin de teşvikleriyle kendi yapmak istiyor, botlarını kendi giyiyor kendi çıkartıyor, kıyafetlerini de..Tuvalete kendisi gitmek istiyor ama işin içinde hijyen olunca ben hala yalnız bırakmıyorum. Yemeklerini kendisi yiyor, koyuyorum tepsiyi kucağına  kaşık ya da çatal fark etmez dökse de saçsa da önemli değil yiyor,karnını doyuruyor..Birlikte gezmeye gidebiliyoruz, ben arkadaşlarımla sohbet ederken o arkadaşların çocuklarıyla güzelce oynuyor..Otobüse binip 1 saatlik yolculuklar da yapıyoruz  hatta çok seviyor. Rüya'yla ilk uzun otobüs yolculuğumuzun vakti geliyor diye düşünüyorum..Yanımızda bebek arabası yokken mağazaları birlikte gezip, ne alalım ne almayalım diye birbirimize fikirler veriyoruz.,Ben işteyken telefon görüşmelerimiz oluyor, "nasılsın anne" diye başlayan "öptüm anne hoşçakal" diye biten."Neden"  hala Rüya'nın en sık kullandığı kelimesi..Cevaplardan memnun olmazsa kızması da cabası :) 


Okulunu,öğretmenini,arkadaşlarını çok seviyor, hastalıkları yüzünden her gün gitmese de hep dilinde okulu var.Evde öğretmen o oluyor , ben  öğrenci :)  "Süreyya'cım süpersin " diyor eğer sorduklarına doğru cevap verirsem ya da uslu durursam..Bu aralar öğretmenini rol model alıyor..


Her şey hep günlük gülistanlık değil elbet , iletişim kuramıyoruz bazen, inatçı halleri, dediğim dedik çaldığım düdük tavrı devam ediyor.Bir an geliyor istediği yapılmasın ya da onunla inatlaş resmen ağlama krizine giriyor..Bir de yeni öğrendiği kelimeler var..  Yalancı gibi, inatçı gibi algılar o kadar açık ki şu an engel olamıyorum..Kıyafet beğendiremiyoruz hanıma :) Atletine varana kadar canı ne isterse evde olduğu günler üç beş defa üst baş değişiyor, hep kısa kollu giyecek ve muz çorapla etek giyecek, bir de topuklu terlikleri var asla normal ev terliği giydiremezsin :) Tamam ben zaten hiç bir konuda ısrarcı olmadım, Rüya  ne yersin diye sordum hep, istemediği bir şeyi zorla yedirmedim, ya da tabakta kalınca arkandan ağlar,şöyle olur böyle olur diyerek son kalanları zorla vermedim, banyo yapmak istemediği zamanlarda zorla yıkamadım,dışarı çıkmak istediği zamanlarda hava soğuk şu bu diye dışarı çıkartmamazlık etmedim,hangi çizgi filmi izlemek istersin diye sordum,ben bir kanalı açıp bırakmadım...Ona kıyafet alırken  hangisini beğendin diye fikrini aldım, yani hep kendinin de çocuktan önce bir birey olduğunu kabullendim öyle davrandım..Ama bazen garip istekleri  ya da huysuz tavırları beni de bezdiriyor ..
39.ayımızı yavaş yavaş bitirirken anne olmanın mucizevi ve tarifsiz mutluluğuyla yine hep her zaman Allah'ıma beni bu şekilde ödüllendirdiği için şükrediyorum..
Ayrıca hakkıyla öğretmenlik yapan tüm öğretmenlerimizin ve siz öğretmen arkadaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum..
Herkese güzel hafta sonları :)


23 Kasım 2012 Cuma

SİZ DE OLSANIZ DA BİRLİKTE YESEK :)

Ben boşuna yazmadım di mi "RÜYA'DALAR İYİ Kİ VARLAR" diye..İşte canım arkadaşlarım iyi ki varsınız..Sevgili Etka'nın tatlı annesi  yorumuyla  beni ve diğer arkadaşları aydınlattığın için tekrar buradan da teşekkürler :) ve sevgili iş yerimdeki bana yardımcı olan bilgi işlemci arkadaşa da teşekkürler..Yalnız bu geçici bir çözüm olacak gibi geliyor bana acaba ücretli nasıl kullanılıyor ? Bir de anlamadığım ben 1,5 senedir yazıyorum peki yıllardır yazan fotoğraf ekleyen nasıl ekliyor ? Yok ben bloğumu bırakamam o kadar emek veriyorum,yeni arkadaşlarım oldu burada..Bundan sonra sevgili Ayça'nın da yazdığı gibi fotoğrafları da küçültmek için uğraşacam..Böyle daha karmaşık oldu , ama oldu mu oldu, tekrar teşekkürler hepinize..
İşte tam bu resimleri yayınlayacaktım ki kota doldu mesajı geldi..Bunlar da bizim kışlık hazırlıklarımız, daha domates salçamız filan da var amaaaa artık cimriyim fotoğraf konusunda :)) bu kadar yeter :))
Aşağıdakiler Tarsus'tan getirdiğim reçeller,incir reçeli,çilek reçli,kızılcık reçeli ve ahududu reçeli..Arkası da resim gibi çıkmış ama bizim lojmanımızın bahçesi ..


Mantılar da hazır poşetlere konuldu derin dondurucuya atıldı..


Bunlar kayın validemin emekleri turşular ve çilek reçeli , çilek reçelini çok severim ben anlaşılıyor değil mi :)


Aşağıdakiler de domates konservelerimiz yine üşenmedim Tarsus'tan getirdim..



Önemli olan ne biliyor musunuz bunları ya da başkalarını huzur ve mutluluk içinde sevdiklerinle yemek..O zaman daha bir bereketleniyor daha bir tatlanıyor her şey..Sizler de gelseniz de birlikte yesek :)

21 Kasım 2012 Çarşamba

FOTOĞRAF YÜKLEYEMİYORUM

Yeni yayın deyip, fotoğraf yükleyi tıkladıktan sonra   "Hata , depolama alanınız bitti.Şu anda fotoğraflar için 1 GB 'lık kotanızın % 100 'ünü kullanıyorsunuz.Depolama alanınızı büyütün.
Fotoğrafla picasa web albümlerinizde depolanır ve 1 GB boyutundaki ücretsiz fotoğraf kotasına dahildir.Satın aldığınız ek depolama alanı birden fazla Google ürünü arasında paylaşılır ve ücretsiz kotanıza eklenir " diye bir yazı çıkıyor arkasından daha fazla bilgi diye tıkladığımda dolar olarak ücret çıkıyor,eski fotoğrafları kaydet  filan bir sürü yazı çıkıyor,ne yapacağımı bilmiyorum...
Acaba aranızda böyle bir durumla karşılaşan var mı ? Ya da ne yapabilirim bilgi verecek yardımcı olacak arkadaş var mı ?
Teşekkürler..

19 Kasım 2012 Pazartesi

AHHH KAVAKLAR...

Özledim evet,insan bu kadar çok sevdiği bir varlığın acı veren yokluğuna nasıl alışır ? Hep yanımda değildi önceden ona da evet ama o istediği zaman gelirdi,ben gel derdim gelirdi..Kavuşurduk yine bir kaç gün de olsa aradaki görüşülmeyen zamanı yok ederdik,hiç ayrılmamışçasına..
Eee artık evlendi o,kendine ait ayrı bir hayatı var,daha ağır sorumlulukları var..

       
          Bu yazı ara ara görüşsek de onsuz geçirdim,şimdi uzun bir kış var önümde yine onsuz geçireceğim..Telefonlarla,mesajlarla yetineceğim..


Benden 5 yaş küçük mü,yok aslında hiç öyle değil benden 5 yaş büyük gibi çoğu zaman..Benim dertlerimle uğraşırken, ağladığımda benimle ağlarken,şikayet ettiğim her şeyi kendince güzelleştirirken , sırlarımı paylaşırken, kendince beni mutlu etmeye çalışırken hep büyük benden ...



Yazmıştım ya zaten ona hissettiklerimi , okudum da sonra ne çok eksik geldi..


Dün Eskişehir bile güzel gelmedi gözüme,sensiz yaptığım alışveriş...tek başıma yediğim çikolatanın bile tadı yoktu ki..
Nedir bu hüznün sebebi,niye özlemim depreşti.? Yarın annemin yanına gidiyor olup benim gidememem mi ?


Bir de son zamanlarda dinlediğim Kavaklar var,Sezen Aksu var..Gözlerimi dolduran, burnumu sızlatan ,içimi acıtan ,kapıldım bir duygu seline gidiyorum..



İşte ben bu haftaya böyle başlıyorum...

15 Kasım 2012 Perşembe

BAYRAM'DA TARSUS'TA NELER YEDİM ?

Gelelim Tarsus'taki muhteşem bayramın enfes tatlarına..Yalnız nasıl oldu da atladım şaşırıyorum kendime,yediğimiz dillere destan Adana kebapların ve meşhur mangallarımızın resmi yok..Belki ben sevmeyip yemediğim içindir ama yine de tebrik ediyorum kendimi !
Hangisinden başlasam anlatmaya,yedikçe insanın daha çok yiyesi geldiği bayram baklavamız :) Canım halam ellerine sağlık :)


Kebabı resimlemeyi unutmuş olabilirim ama humusu çekmekte de çok acele etmişim çünkü henüz üzerinde maydanozları yok, ne fark eder yine harika hep harika :)


İncir her yerde yenir ama bu yediğim incirlerin tatları damağımda kaldı..


İşte benim favorilerimden, bana telefon gelip "canın ne istiyor " diye soran babaanneme ilk cevabım,"patlıcan tavası "...


Bizim oralarda bayramlar içli köftesiz olur mu ? olmaz :) Yemek konusunda aşırı seçici Rüya bile görür görmez bir tane köfteyi mideye indirdi :)


Ayyy böyle bir post yazdım iyi mi oldu kötü mü bilmem, hele bu fıstıklı burma kadayıf....Yine favorilerimdendir kendileri..Olsa da yesem..


Canım kardeşimin ellerinden çıkmış müthiş pankekler var sırada, ne zaman Ece'mle görüşsek eşimin ve benim  sevdiğimizi bilir hemen kahvaltılarda yapar ..


Lezzetli mi lezzetli saç kavurma,yanında pide ekmek..Güzel olmasına güzel ama neylesin bana bu küçücük porsiyon :)


Daha önce de bahsetmiştim son zamanlarda yediğim en lezzetli ev yapımı profiterol, pastahanelerde yok gerçekten..


Kısırsız olur mu hiç ? Hem de nar ekşili,yanında turşu,marul bir tabakla yetinilmez ikinci tabak itinayla silip süpürülür :)


Tabakta az gibi görünse de  koca tencere yaprak sarma sarmışlar, o kadar emek verilmiş yenmez mi ,aslında hep hatırdan, kimse üzülmesin kırılmasın diye yedim ben, bu kadar düşünceliyimdir işte :)


Bunlar da atıştırmalıklar :) Çeşit çeşit çikolata ve fıstıklı Bolu çikolatası..


Eee durum böyle olduğundan, boşa değil yani eşimin en az 2 kilo benim 1 kilo fazla kiloyla dönmemiz..Bir haftada bu kadar Allah muhafaza bir ay filan kalsak ne oluruz bilmem..Yalnız şaka maka ben de izin yok,bayrama da daha çoook var,ne yapsam da yeniden Tarsus'uma gitsem :)

14 Kasım 2012 Çarşamba

RÜYA'NIN BAYRAM HALİ

Rüya bu bayram da,her bayramdaki gibi yine çok şıktı,bembeyaz güllü,dantelli,tüylü kadife elbisesi ile tam bir prenses gibiydi :) Nasıl sarılmışız birbirimize ,annesinin kuzusu,beyaz meleğim :)


Bayramlıklarımız Panço'dandı..Annesi ve ( hakkını yemeyelim ) babası kızları için o mağaza senin bu mağaza benim koşturdu durdu..Ne kadar itinayla seçtim anlatamam,çünkü 39 aylık kızım beğenmediği hiç bir kıyafeti,ayakkabıyı,terliği hatta pijamayı bile giymiyor..Biz mağazalarda gezerken Rüya'm uyuyordu,neyse ki bunları alırken uyandı,fikrini sorduk,giydirdik,netice... beğendi efendim kendileri :) Hele ayakkabının en pullusu ,en parlağını seçtim,bunları gördüm tamam dedim tam kuzuma göre...Bu konuda aynı annesinin kızı, burçlarımızdan kaynaklanıyor sanırım aslan burcu olunca biz, mutlaka bir ışıltı ,bir parlaklık seviyoruz giydiklerimizde :) 


Boynundaki yeşil taşlı büyük tesbih , babaannemlerin orta masa süsü..Ancak bu kadar süs püs yetmedi küçük fıstığıma onu da "mustili" kolyesinin üstüne taktı :)



                         Bayramda bir de akraba düğününe katıldık kalktık Mersin'e gittik..


Yoooook  daha bayram postları bitmedi,en önemlisini yazmadım ki :))))  " Bayramda Tarsus'ta neler yedim? "

Azzzz sonra :)))

13 Kasım 2012 Salı

BAYRAM GEZMELERİ

  Resimleri görünce o günlere gittim,ne güzel gülüş bağırış,keyfimiz yerindeydi..Neredeyse her akşam kuzenlerimle birlikteydik,bir kuzenim Adana'dan Tarsus'a taşındı ne de iyi oldu..Darısı başıma , darısı başıma :)

           
Ahhh ahhh bunlar da gelinimizin ve teyzemin ellerinden nefis,enfes,lezzetli pastalar,börekler,kekler..Uzun zamandır yediğim ev yapımı en güzel profiterolü yedim bu bayramda..Hala gündüz hayallerimde gece rüyalarımda :)



Sol baştan tanıtayım teyzemin kızı,kardeşim,kuzenimin eşi gelinimiz.(kendisi hamile bir oğluşumuz olacak),dayımın kızı veee ben :)) Solgunum çünkü hasta olmak üzeriyim daha sonra nezle oluyorum..


Bu da canım kuzenimin ve yengemin enfes,şahane,lezzetli el emekleri...Tiramisu harikaydı :)


Yani bayramda, mis kokulu yeşil memleketimde ,kocaman canım ailemle,sevdiklerimle keyfimiz tavan yaptı,gülücükler etrafa saçıldı :)


                                                       Darısı tüm bayramlarımıza :)

12 Kasım 2012 Pazartesi

BAYRAM HATIRASI


Geç olsun da güç olmasın demiş atalarımız di mi :) Hastalıklarımızla uğraşırken,kuzumun ve benim hastalığımıza rağmen çok güzel ve çok mutlu geçen bir bayramımız oldu..İlk gittiğimiz günün akşamı annem ve babam bir düğüne davetliydiler,onların bu şık halini yakalamışken bir aile fotoğrafımız olsun dedim :)


Bir başkası olur mu senin kanın ,canın gibi,anan baban gibi...Herkes anne, baba, kardeş, abi, abla olamaz,asla kabul etmiyorum ben bunu..Yani sadece sıfat olarak taşımakla değil,yürekte taşımak lazım bu duyguları..Bana bu yeri doldurulamayacak,eşsiz duyguları yaşatan ve hissettiren canım ailem...Hep bir telefon kadar uzak da olsak kalplerimiz bir biliyorum..SİZİ ÇOOOK SEVİYORUM...

10 Kasım 2012 Cumartesi

SONSUZLUĞUN TANIMI "MUSTAFA KEMAL ATATÜRK"


10 Kasım seni kaybettiğimiz gün değil fikirlerine daha sıkı bağlandığımız gündür.Saygı,sevgi ve büyük bir özlemle anıyoruz..

9 Kasım 2012 Cuma

OKULSUZ ÜÇ GÜN

Güzel gözlüm hastayken , zaten okul için de tamam mı devam mı kararı almamışken,bugün okula gitmediği üçüncü gün oldu.Dün doktorumuza yeniden götürdüğümüzde bir enfeksiyon yaşarken ikinci bir viral enfeksiyon başlamış vücutta dedi.İlaçlarımızı değiştirdi,ateşini kontrol altına aldık,iştahı daha iyi,keyfi yerine geldi..
Okulunu,öğretmenini ve arkadaşlarını çok seven, okul saati geldi mi diye öğlen 12'ye kadar babaannesine defalarca soran kızıma üç gündür neden okula gitmediği konusunda pembe yalanlar söyledim , öğretmeninin hasta olduğunu okula gelmediğini ve diğer arkadaşlarının da okula gitmediğini anlattım.


Bugün okulunda 10 Kasım Atatürk'ü anmak üzere tören yapılacaktı,kızım şiirini ezberledi ama okuyamadı buna ayrıca üzüldüm..

Bir haftayı da böyle bitirdik..Herkese mutlu hafta sonları :)

8 Kasım 2012 Perşembe

KİTAP HEDİYELİ ÇEKİLİŞ


Uzun zaman sonra arkadaşlarımın bloglarını ziyaret ederken bir de ne göreyim sevgili Dilek kitap çekilişi yapıyormuş..Umarım talihli biz oluruz :))) Çekilişe katılmak isteyenler buraya  tık tık