28 Eylül 2012 Cuma

MUTLU DEĞİL MUSMUTLU :))))

Tatilden kalan gülücüklerle dolu kareler :))


                                        Hepimiz hala saklıyoruz çocuk ruhumuzu :)))


                                 Bu tatlı çift de  Ece 'cim (kız kardeşim)  ve eşi Bora'cım :))


             Biz birlikteyken böyleyiz işte,mutlu musmutlu :))) Herkese musmutlu hafta sonları :)

25 Eylül 2012 Salı

37 AYLIK RÜYA


37 aylık Rüya artık okulludur,uyumludur,sevecendir,çok mutludur,öğretmenine göre "sakindir" (???)..


37 aylık Rüya, (babası ve annesinin en kötü huylarını almış ) dediğim dedik,inatçı,bazen aşırı huysuz, nerdeyse her şeye ağlayan, annesine göre sakinlik  ne kelime kanatsız bir melektir :)))))))


37 aylık Rüya hala sebze yemez,meyve sevmez...Mısıra bayılır,her gün ayran içer,çikolata aşkı (annesi gibi) bir efsanedir ...(ama elden geldiğince uzak tutulur )



37 aylık Rüya alış verişe meraklıdır..Annesiyle o mağaza senin bu mağaza benim gezer..Önce kitaplara bakar..



              Ancak 37 aylık Rüya'nın yeni merakları  vardır..Takı reyonunun önünde uzun zaman geçirir..


                   Topuklu ayakkabılara bayılır,hiç üşenmez neredeyse hepsini dener :) 


                                  37 aylık Rüya hala poz vermeyi sevmez,yüzünü göstermez..


37 aylık Rüya CANDIR,huyu suyu,tavrı,sözü  nasıl olursa olsun annesine en büyük hediyedir..Annesinin en iyi arkadaşı ve tabii ki vazgeçilmez YOL ARKADAŞIDIR :)))

21 Eylül 2012 Cuma

Cheesecake Partisi :)

                                                       Ev yapımı mı ,yok değil, ah ah keşke olsa :)
                                                  Çok özlüyorum önceden yaptığım yemekleri,pastaları,börekleri...





Terapi gibi derler ya öyle benim için mutfak, severim mutfakta zaman geçirmeyi, çeşit çeşit yemekler,salatalar,kremalı pastalar,kekler.. yapmayı..Hatta hamur yoğurmayı mayalı börekler yapmayı bile özledim . Normalde sıkıntıya gelemem uğraşmam da :) Bu cheesecakeler yaptığımız market alışverişinin ganimetlerinden :) Eşim aldı aslında, kendisi "evlenmeden önce şekerli hiçbir şey yemezdim ,beni tatlılara sen alıştırdın " diyen şahıstır :) Sağ olsun bunlardan alalım mı ne dersin diye sordu, aaa dedim alınmaz mı,çok iyi olur..Ancak eve gelip tadına bakınca pek beğenmedi kocacım.."Benim damak tadıma uymadı " dedi..Öyle mi dedim çocuklar gibi sevinerek , oleeeyyy o zaman, hepsi bana kaldı :)))

20 Eylül 2012 Perşembe

ESKİŞEHİR'DEN..


Okuduğum yıllardaki gibi değil benim güzel Eskişehir'im..Gittikçe daha bir değişiyor,güzelleşiyor ve özel bir şehir oluyor bence..Geçtiğimiz günlerde bir Eskişehir ziyaretimizde Bilim ve Deney Merkezi ve yanıbaşındaki Sazova Parkı'na gittik yine,buralar (çok sıcak olmadıkça tabii), yazın daha güzel bence..Ben zaten güneşsiz yaşayamam,yaz koliğimdir o ayrı ama bu mevsim daha cıvıl cıvıl daha renkli.


Sazova Parkı'nın girişinde çeşit çeşit hediyelikler,gözlemeciler,dondurmacılar....harika :)




Meşhuuuur lületaşımız ve lületaşından yapılmış el emeği göz nuru hediyelikler :)


Oraya her gidişimizde mutlaka parkı gezdiren,çocukların gözdesi rengarenk eğlenceli trene bineriz..



               
                       Rüya kuzusu açık havada,o salıncak senin,bu kaydırak benim gönlünce eğlenir..


                            Her detayı çok iyi düşünülen bir korsan gemisi dizayn edilmiş..


                          İçini gezip dolaşınca gerçekten bir korsan gemisinden hiç farkı olmadığını anlıyorsun..


                         Çok ilginç geldi her şey pıtırcık kızıma,maket patateslere dokundu durdu.






                               
                                          Nasrettin Hoca göle maya çalarken :))



                                               Rüya balıkları beslerken..

                             
                                      Babasıyla  yeşilliklerin  içinde gezerken :))


Çok keyifli bir gündü bizim için,yaklaşan soğuk havalara inat yeşillikler içinde sımsıcak bir Pazar böyle geçti.

17 Eylül 2012 Pazartesi

İLK VELİ TOPLANTISI

Rüya'mın okullu olmasıyla taşıdığım sıfatlara bir tanesi daha eklendi, "veli" olma sıfatı..Bugün 11'de ilk veli toplantımızı yaptık,sevdim ben Emel öğretmenimizi, endişelerimi anlattım,benim için en önemli konu güvenliği dedim,çok küçük 37 aylık..Telkin etti beni,konuştu ,anlattı..Nasıl baktım ben kızıma,bebekken gittiğimiz doktorumuza elimde olsa pamuklara sarıp vitrine koyacam demiştim,gülmüştü..Hele işe başlamadan onunla geçen 9 ay..Babaannesine teslim ettiğim 4 Mayıs Ptesi'yi unutamam,nasıl ağladım tuvalete kaçıp, kaç uykusuz gece geçti,uğraştım, işi bırakayım belli bir dönem sonra biraz daha büyüsün çalışırım dedim,olmadı "gerekçelerim haklı bulunmadı" o yüzden içim rahat benim,yüreğim acır gözümden yaş damlar ama her zaman vicdanım rahat benim,başkalarının vicdanı sızlasın.....
Şimdi ağladım mı hayır,evet bir şeyler düğümlendi aslında boğazıma, aslında ne hayaller kurdum ne oldu,boğazıma neler düğümlendi, neyse...Burada daha mutlu olduğuna inandım çünkü, hep okula gitmeye hevesli olduğunu biliyordum,haklıymış kızım ,arkadaşlarıyla,öğretmeniyle okulunda çok mutlu .Bugün ilk defa başka bir yerde başka insanlarla yalnız kaldı Rüya..


Sabah annem nerede diye ağlayarak uyanmış,huzursuz bugün dedi babaannesi.Veli toplantısından sonra onu alıp kreşe bırakırken de beni bekleyecek misin anne diye sordu,yok dedim işe gidecem,bekle anne şaka mı yapıyorsun dedi,tamam beklerim dedim.çünkü biliyorumki işe gidecem desem ağlamaya başlayacaktı..
Canım yavrum,benim uzaklarda hayatımın yol arkadaşı,can yoldaşım, hep iyi ki varsın dediğim, ha babaannenin yanındasın ha okulundasın ,bensiz geçen her zaman için,sana yapamadığım annelik için affet beni..Ben sana yazıyorum işte yaşadıklarımızı,sana anlatıyorum hep,bir gün sana devredeceğim bu bloktaki ilk yazın olsun bensizlik,annesizlik...Okumaya korkarak bekliyorum....

14 Eylül 2012 Cuma

BOZÜYÜK'TEN..

Bir Cumartesi fabrika nöbetim daha çoktan başlamış bulunmakta :) Hafta içi zaten ayrı olduğum kızımdan özellikle hafta sonunda da ayrı olmak içimi acıtıyor.Çünkü benim minik papatyam her gün parmaklarıyla sayıyor," anne bugün gidecez, bugün de gidecez ne zaman tatil " diye,aklı erdiğinden beri neredeyse her gün anne yarın tatil mi diye sorar :(( Tatilse çok mutlu olur,tatil değilse anlatırım tatile yani Ctesi-Pazar'a kaç gün kaldığını.Ben bugün altıya kadar buralardayım.Çıkarçıkmaz  Bursa yolculuğu var,Rüya'mın kuzeninin yani görümcemin oğlunun doğum gününe gidecez,yarın evimize dönüş,Ptesi işbaşı..

               
                  Fotoğraflarımız yazın son günlerinden kalma..Günübirlik Bozüyük gezmemizden..


          Fotoğraf çektirmeyi sevmeyen kızım hiiiç oralı değil zaten,kızım bak dersen inadına bakmaz :))


Okulumuzda bir hafta alışma dönemini arkamızda bıraktık,dün işten izin alıp ben kaldım yanında,sorunumuz yok şimdilik,mutlu, güle oynaya gidiyor kreşe :) Sınıfımızda bayan egemenliği hakim sadece 3 tane oğlan var :)) Ağlayanlar,uyum sağlamayanlar da var,ne zor halleri gerçekten,çok şükür biz şimdilik sorunsuz atlattık gibi,umarım hep böyle devam eder.


Dün akşam kapıyı Rüya'ya açıp hoş geldin kızım dediğimde,boynuma sıkıca sarılıp "canım benim canım" dedi :)) Rüya sevgisini hep gösteren bir çocuktur evet ama ben mest oldum,ayaklarım yerden kesildi..Dün onu okuldan alıp babaannesine bıraktığımda çok ağladı yine anne işe gitme,beni bırakma diye..Ben mecburen gittim tabi işe, canım benim gerçekten özlemiş..Rüya'mla bir tanecik yol arkadaşım,can yoldaşımla aramızdaki kutsal aşkı kıskanan babamız biraz kıskançlıktan çatladı :)) Her zamanki gibi :))



Önceden her şeyden aşırı titizlikle ( kabul ediyorum ) koruduğum kuzucum şimdilerde elinde kova kürek toprakla,kumla haşır neşir,dün akşam bahçemizdeki yavru köpekle neredeyse birlikte eve gelecekti :)) Benim gibi titiz birinin aşırı rahat,her şeye "rahat ol bir şey olmaz" diyen eşi olunca sonuç böyle oldu..Ben de minik şeker büyüdükçe eski huylarımı bir kenara bırakmaya özen gösteriyorum,ben de çocuktum çamurdan pastalar yapar,gül yapraklarıyla süslerdim :)) Nasıl mutluysa öyle yaşasın küçük prensesim ..


Benim gibi bugün de işte olan ,çalışan arkadaşlara kolaylıklar ve sabır diliyorum,bugün de geçer :)) Hepimize,herkese mutlu hafta sonları :)


13 Eylül 2012 Perşembe

TUZ GÖLÜ


Tatilimizin hüzünlü dönüş yolculuğunda Tuz Gölü'ne de bir uğrayalım dedik.Günler uzun olunca vakit bulmuşken gezdik biraz.Bu sefer dönüşümüzde Nil ablamız da yanımızdaydı Allah'tan, ben ağlama nöbetleri geçirmedim.Onu Ankara'ya bıraktık biz yolumuza devam ettik.
Bakmayın Rüya'nın elindeki dondurma külahına,yemez pek..Hatta ilk defa bu yaz mecburen tanıştı, pek sevmedi.Külah mı cazip geliyor ya da adı mı cazip geliyor anlamadım.Dondurma istiyorum diyor,biz de bir top alıyoruz o kadar.Bazen hiç yemiyor,nadiren yarısını bitiriyor..Bence bir sakıncası yok :)) Nedendir bilmem bende hazır dondurmaları sevmem,dondurma yemek aklıma gelmez.Lakin pastane dondurmalarına bayılırım hele kadayıf üstü,baklava yanı...BAYILIRIM :))





      Tuz gölü eşsiz güzellikte, turistler çeşitli turlarla akın etmiş durumdaydı,ne güzel memleketimiz var :)




Umarım daha çok vaktimiz olduğunda da çok önceden gittiğim ama uzun zamandır çok merak ettiğim Kapadokya'ya Ürgüp-Göreme'ye de uğrayabiliriz.





Yoğun güneş  ve birde her yerin bembeyaz olması Rüya'nın canını sıktı,zavallım kafasını kaldıramadı,gözlerini açamadı.


Böylelikte güzel bir tatil son buldu..Çok sevdiğim ve bitmesini hiç istemediğim yaz mevsimi bitti..Bir yaz çocuğu ve Akdeniz'li olarak sıcağa bayılan,soğuktan hiç haz etmeyen ben bakalım önümüzdeki günlerde neler yaşıycam..Neyse güzel düşünelim güzel olsun..