14 Aralık 2012 Cuma

GENİZ ETİ AMELİYATI

Geçen hafta Ctesi günü Rüya'nın geniz eti alındı,sabah erkenden anneannesi,babaannesi ve dedesiyle düştük hastane yollarına, yanımıza bebeğimizi aldık,sakindi canım kızım, bir önceki akşam anlattık ona biraz ama anlayamadı ki o,odamıza yerleştik ,doktorumuz geldi, konuştuğumuz saatte, 8 buçukta ameliyata alacağını söyledi.Daha sonra hemşire mavi önlük ve yeşil boneyi getirdi,anlatmam hissettiklerimi,Allah herkesin çocuğuna sağlık sıhhat versin, dermanlı hastalık versin, tuttum kendimi onun karşısında ağlamadım,daha sonra sakinleştirici gibi bir şey yaptılar makattan..Kuzucum sedyeye yatıp hemşire ablalarıyla gidiverdi,öptüm ellerinden başladım ağlamaya,ben, annem, kayınvalidem..ameliyathanenin önünde ağladık..Anlatamam yaşadıklarımı,zaten hiç yazamam,bol bol dua ettim kızıma, Allah beterinden korusun dermanlı hastalıklar versin dedim.1 saat geçmedi dışarda...geçmedi...
Daha sonra doktorumuz çıktı,her şeyin yolunda olduğunu birazdan Rüya'nın da uyandırılıp yanımıza getirileceğini söyledi..Kaptım battaniyeyi bekledim yoğun bakımın önünde..
İşten her şey o andan itibaren başladı, içerden Rüya'mın ağlamalarını,çığlıklarını duydum,o içerde ben dışarda ağladık, narkozun ve korkunun da etkisiyle krize girmiş gibiydi Rüya, kapıyı açtılar, Allah'ım sedyede kendini yerden yere atıyor,nasıl sarıldım hemen, ben burdayım bırakmam artık seni dedim..Tutamadım,elini,kolunu tutamadım...Kendini bırakıverdi,çıplak bir şekilde kucağımızda odasına indirdik..Kesinlikle susmadı,ağladı eve gidelim anne diye bağırdı,resmen 1 saat elini kolunu tutup oturtmaya çalıştık, yeni oyuncak almıştım ona neler yaptık yok nafile...3 yaşındaki kızım ne de güçlüymüş, doktorlar elinden damar yolu açmışlar,kelebek deniliyor sanırım o iğneye,inanın onu var gücüyle çekti kaç defa,engel olamadık,sonradan anladık ki zaten çıkartmış elinden..Bir yandan gözleri kapanıyor bir yandan midesini tutuyor,benden başka kimseye gitmedi,benim kucağımda oturdu ,benim kucağımda ağladı,benim kucağımda gezdi..Kustu sonra ,rahatladı biraz..Ancak o zaman tam anlamıyla üzerini giydirebildik.Kaç defa tuvalete götürdüm...Canım Rüya'm,meleğim çok çekti..Daha sonra nihayet bir ara oturduğu yerde uyuyakaldı..Zaten odadaki yatağı hiç kullanmadık,yatmayı bırakın oraya oturmadı bile..Uyandığında tekrar ağlamalar başladı,yeni aldığım oyuncağı
gösterince,pillerini takınca biraz kendine geldi..Ara ara uyudu da zaman geçti..Odaya giren kim olursa olsun ağladı,kimseyi yanında istemedi..Saat 6 olup doktor gelene kadar ne yaşadım bir ben bir Allah bilir.Elindeki iğnenin çıkarılması tam bir faciaydı,yine kendini yerden yere attı,üç kişi zor tuttuk..Hemşire kaçtı resmen odadan..
Nihayet saat 6 oldu doktorumuz geldi,yine bir kriz yaşadık ama doktorumuz sadece ağzını açarsan seni eve gönderecem hemen diye kandırdı, her şey yolunda isterseniz kalabilirsiniz isterseniz gidebilirsiniz dedi doktorumuz, biz Rüya'nın durumundan dolayı her şey yolundaysa gitmek istediğimizi söyledik..Kızım nasıl neşelendi,evimize gidiyoruz diye..
Evimize geldiğimizde biraz daha sakinleşti canım Rüya'm..Ancak her şeyden korkan,kendine kimseyi yaklaştırmayan,hırçın bir kıza dönüştü,elindeki iğne yerine yapıştırılan bantı Salı günü kendiliğinden de olsa zar zor çıkarttık..Üstelik operasyon esnasında solunumunu kalp atışlarını kontrol ettiklerinden, vücuduna yapıştırılan 3 ayrı yuvarlak bantları ( isimlerini bilmiyorum ) dün banyo yaptırırken büyük bir krizle çıkarttık..
En başından banyo yapmak istemedi,hiç bu kadar olaylı bir banyomuz olmamıştı,kendine dokundurmadı,sadece saçını yıkayabildik ağlamalarının,bağırmalarının arasında..
Çıkarttığımız üç banttan bir tanesinin yeri neredeyse kan toplamış..
Yarın doktor kontrolümüz var,emimin yine kıyamet kopacak..
                                           
Resimleri var ancak ben hatırlamak istemiyorum bu yaşadıklarımı hatta yazmak bile istemedim...
                                           
Özetle biz ameliyatı hiç kolay atlatmadık, genel anlamda sağlıklı çok şükür,acıları bitti, ancak psikolojisi bozuldu benim güçlü kızımın..Allah başka dert,keder vermesin canım Rüya'ma....

30 Kasım 2012 Cuma

TAZE SIKILMIŞ MANDALİNA SUYU

Çok  lezzetli oluyor kızımın minik ellerinden çıkan  mandalina suyu, çok da keyifle içiliyor :) Her şeyi kendi yapmak isteyen kızım çıkıyor sandalyenin üzerine mandalinaları yıkıyor,kendi bıçağıyla ortadan ikiye ayırıyor ve başlıyor var gücüyle mandalinaları sıkmaya sonra da süzüyor öyle içiyoruz. Kendi de içiyor .


Rüya'nın geniz eti operasyonu için ben kendimi bu Ctesi 'ye hazırlamışken,dün anestezi doktorumuz kan tahlillerinin ve ciğer filminin normal olduğunu belirtti,şu anda burnunun aktığını aktif bir nezle durumu yaşadığını gözlemlediğini söyledi, riski en aza indirmemiz gerekiyor,biraz daha iyileşmesini bekleyelim dedi ve operasyon şimdilik haftaya kaldı ,tabi eğer kuzucuk iyileşirse..
Bu hafta sonunu, annem yanımda kardeşim yanımda ,kızımla kocam zaten hep yanımda, onlarla keyif dolu sevgi yumağı halinde geçirmeyi planlıyorum :)
Herkese sevgi dolu , bol dinlenmeli hafta sonları diliyorum..

28 Kasım 2012 Çarşamba

MÜJDEMİ İSTERİM :)

Sabah kalktım,işe gelmek üzere hazırlandım,eşimle uyuyan kızımızı her zamanki gibi kucaklayıp arabaya bindirip babaannesine götürdük..İşe geldim 10 dakika geçti geçmedi telefonum çaldı..Telefondaki ses " Süreyya Hanım anneniz geldi " dedi..Tamam dedim..
Bekliyor muydum peki, evet ..Rüya'mın Ctesi günü geçireceği operasyonu duyunca gelecem demişti, kendisi kız kardeşimin yanında Alanya'daydı, ama yarın sabah bekliyordum..Bir de yalnız bekliyordum..
Kardeşim  de gelmiş :) Çok şaşırdım ve çok sevindim ..Sarılıp sarmalanmışlar oradaki sıcaktan sonra,burası çok soğuk gelmiş onlara.


Öğle arası koşa koşa gidecem evime, babası Rüya'yı da getirecek,şaşıracak kuzum onları görünce..Ben kavuştum yine kıymetlilerime, isteyen herkes de tez zamanda kavuşsun sevdiklerine :)


Foto netten alıntıdır.

27 Kasım 2012 Salı

EVDE TEK BAŞINA 5

Şaşırmayın fotoğrafları görünce,kızımla hafta sonu keyfimizden :)


O çocukluğunu yaşıyor ben çocuk ruhumu besliyorum..


Döktük saçtık her şeyi ama belki biz bu kalabalıkta daha mutluyuzdur olamaz mı :)


Zaman çabuk geçiyor..Ne bir daha o çocuk olacak ne de bu kadar sıradan şeylerle mutlu olup, kahkahalar atacak.
" Küçük mutluluklar" la yetinirken o, doyasıya yaşamalı hayatı bence...Gerçekten....

26 Kasım 2012 Pazartesi

RÜYA'NIN YENİLERİ

Önceden tüm mağazalar kendim için gezilirdi,ne var ne yok bir şey alsam da almasam da ( pek almadığım zaman olmazdı ama ) tüm sevdiğim mağazalara uğrardım,sonra daha hamilelikle birlikte farkına vardım ki artık tüm aldıklarım kızımla ilgili..Öncelik her zaman onun.Soğukların gelmesiyle prensesim için aldığımız ciciler.Malum kendisi pek elbise ,etek meraklısıdır , ancak soğuklarda üşütecek korkusuyla ben bu tarz şeyler pek giydirmiyorum, geçen seneden  giyilmemiş elbiseler olduğunu varsaysak da sayıları az.


İşte çok beğenerek aldığım nar çiçeği hırkası ve fuşya renkte kadife slopeti..Giysin kalın kalın sıcacık tutar bunlar benim minik kelebeğimi..


Bu sene okul hayatı başlayınca baktım ki eşofman alımlarımız tavan yapmış, saatlerce üzerinde kaldığından rahatlık olarak tercihim eşofmanlardan yana..


Bunlar da bayramda gittiğimizde anneannemizin aldıkları , ne alayım Rüya'mıza dedi, okulda giyinmesi için ben de bunları seçtim..


Aşağıdaki bereyi çok beğenerek aldım, hem desenini çok beğendim hem de alttan bağlamalı , diğer berelerden de var ama bizim için kullanışlı olmadı.Boynundan sıkıca bağlayınca daha bir korumalı geldi bu.


Eşofmanlar kadar taytları da seviyoruz biz ,bu takım okul için değil,gezmelere giderken :)


İşte bu da kuzumun botları , bunları sade buldu kendisi ona bir de süslü püslü bir çizme sözümüz var :)


Rengarenk değil mi aldıklarım, normalde klasik renklerim vardır benim kendim için de Rüya için de , ancak okulda  Perşembe günleri renk günü, öğrenciler belirlenen renkte kıyafet giyiyorlar .Eşofmanımızın bol olmasının sebeplerinden biri de Çarşamba günü spor günü olması.
Benim de kendime aldıklarım var elbet :) O da "Süreyya'nın yenileri" 'nde..

Herkese mutlu,huzurlu haftalar :)

24 Kasım 2012 Cumartesi

RÜYA'DAN SON HABERLER

Yöresel yemeklerdi,fotoğraf yükleyememeydi,kardeşime özlemdi,kışlıklardı derken yazmamışım uzun zamandır minik kuzum hakkında...Belki de yazamadım elim gitmedi, yeniden doktora götürdüğümüzü doktorun geniz etinin alınması gerektiğini yinelediğini..Perşembe günü tahlillerin yapılıp her şey yolundaysa Ctesi günü operasyon yapılacağını yazmak gelmedi içimden..Üstelik her şey planlanmışken bu aralar hasta olmaması gerekirken dün gece ateşlendi canım Rüya'm..38'i geçmedi ama alnı,avuç içleri, ayakları yanıyordu..



Neredeyse 40 aylık , yani 3,5 yaşına doğru ilerliyoruz..Yanımda artık yavrumdan,evladımdan öte bir de dostum, arkadaşım var :) Sohbet ediyoruz karşılıklı koltuklarda, o anlatıyor ben anlatıyorum, nasıl hoşuma gidiyor onun bilgiç edalarla olayları anlatışı..Sen benim en iyi arkadaşımsın diyorum hatta geçen gün şaşırttı beni evet anne "ben senin yol arkadaşınım ya" dedi.Buraya çok yazdım ,kendisine de söylerdim arada sırada ama birden öyle bir cevap verince şaşırdım :) Her şeyi öğretmeninin de teşvikleriyle kendi yapmak istiyor, botlarını kendi giyiyor kendi çıkartıyor, kıyafetlerini de..Tuvalete kendisi gitmek istiyor ama işin içinde hijyen olunca ben hala yalnız bırakmıyorum. Yemeklerini kendisi yiyor, koyuyorum tepsiyi kucağına  kaşık ya da çatal fark etmez dökse de saçsa da önemli değil yiyor,karnını doyuruyor..Birlikte gezmeye gidebiliyoruz, ben arkadaşlarımla sohbet ederken o arkadaşların çocuklarıyla güzelce oynuyor..Otobüse binip 1 saatlik yolculuklar da yapıyoruz  hatta çok seviyor. Rüya'yla ilk uzun otobüs yolculuğumuzun vakti geliyor diye düşünüyorum..Yanımızda bebek arabası yokken mağazaları birlikte gezip, ne alalım ne almayalım diye birbirimize fikirler veriyoruz.,Ben işteyken telefon görüşmelerimiz oluyor, "nasılsın anne" diye başlayan "öptüm anne hoşçakal" diye biten."Neden"  hala Rüya'nın en sık kullandığı kelimesi..Cevaplardan memnun olmazsa kızması da cabası :) 


Okulunu,öğretmenini,arkadaşlarını çok seviyor, hastalıkları yüzünden her gün gitmese de hep dilinde okulu var.Evde öğretmen o oluyor , ben  öğrenci :)  "Süreyya'cım süpersin " diyor eğer sorduklarına doğru cevap verirsem ya da uslu durursam..Bu aralar öğretmenini rol model alıyor..


Her şey hep günlük gülistanlık değil elbet , iletişim kuramıyoruz bazen, inatçı halleri, dediğim dedik çaldığım düdük tavrı devam ediyor.Bir an geliyor istediği yapılmasın ya da onunla inatlaş resmen ağlama krizine giriyor..Bir de yeni öğrendiği kelimeler var..  Yalancı gibi, inatçı gibi algılar o kadar açık ki şu an engel olamıyorum..Kıyafet beğendiremiyoruz hanıma :) Atletine varana kadar canı ne isterse evde olduğu günler üç beş defa üst baş değişiyor, hep kısa kollu giyecek ve muz çorapla etek giyecek, bir de topuklu terlikleri var asla normal ev terliği giydiremezsin :) Tamam ben zaten hiç bir konuda ısrarcı olmadım, Rüya  ne yersin diye sordum hep, istemediği bir şeyi zorla yedirmedim, ya da tabakta kalınca arkandan ağlar,şöyle olur böyle olur diyerek son kalanları zorla vermedim, banyo yapmak istemediği zamanlarda zorla yıkamadım,dışarı çıkmak istediği zamanlarda hava soğuk şu bu diye dışarı çıkartmamazlık etmedim,hangi çizgi filmi izlemek istersin diye sordum,ben bir kanalı açıp bırakmadım...Ona kıyafet alırken  hangisini beğendin diye fikrini aldım, yani hep kendinin de çocuktan önce bir birey olduğunu kabullendim öyle davrandım..Ama bazen garip istekleri  ya da huysuz tavırları beni de bezdiriyor ..
39.ayımızı yavaş yavaş bitirirken anne olmanın mucizevi ve tarifsiz mutluluğuyla yine hep her zaman Allah'ıma beni bu şekilde ödüllendirdiği için şükrediyorum..
Ayrıca hakkıyla öğretmenlik yapan tüm öğretmenlerimizin ve siz öğretmen arkadaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum..
Herkese güzel hafta sonları :)


23 Kasım 2012 Cuma

SİZ DE OLSANIZ DA BİRLİKTE YESEK :)

Ben boşuna yazmadım di mi "RÜYA'DALAR İYİ Kİ VARLAR" diye..İşte canım arkadaşlarım iyi ki varsınız..Sevgili Etka'nın tatlı annesi  yorumuyla  beni ve diğer arkadaşları aydınlattığın için tekrar buradan da teşekkürler :) ve sevgili iş yerimdeki bana yardımcı olan bilgi işlemci arkadaşa da teşekkürler..Yalnız bu geçici bir çözüm olacak gibi geliyor bana acaba ücretli nasıl kullanılıyor ? Bir de anlamadığım ben 1,5 senedir yazıyorum peki yıllardır yazan fotoğraf ekleyen nasıl ekliyor ? Yok ben bloğumu bırakamam o kadar emek veriyorum,yeni arkadaşlarım oldu burada..Bundan sonra sevgili Ayça'nın da yazdığı gibi fotoğrafları da küçültmek için uğraşacam..Böyle daha karmaşık oldu , ama oldu mu oldu, tekrar teşekkürler hepinize..
İşte tam bu resimleri yayınlayacaktım ki kota doldu mesajı geldi..Bunlar da bizim kışlık hazırlıklarımız, daha domates salçamız filan da var amaaaa artık cimriyim fotoğraf konusunda :)) bu kadar yeter :))
Aşağıdakiler Tarsus'tan getirdiğim reçeller,incir reçeli,çilek reçli,kızılcık reçeli ve ahududu reçeli..Arkası da resim gibi çıkmış ama bizim lojmanımızın bahçesi ..


Mantılar da hazır poşetlere konuldu derin dondurucuya atıldı..


Bunlar kayın validemin emekleri turşular ve çilek reçeli , çilek reçelini çok severim ben anlaşılıyor değil mi :)


Aşağıdakiler de domates konservelerimiz yine üşenmedim Tarsus'tan getirdim..



Önemli olan ne biliyor musunuz bunları ya da başkalarını huzur ve mutluluk içinde sevdiklerinle yemek..O zaman daha bir bereketleniyor daha bir tatlanıyor her şey..Sizler de gelseniz de birlikte yesek :)